senyoxan1iwar
Mesaj Sayısı : 73 Kayıt tarihi : 14/08/08
| Konu: Rammstein biyografi Ptsi Ağus. 18, 2008 11:04 am | |
| 1994 yılında gitarist Richard Kruspe o zamanki grubu "Orgasm Death Gimmicks"ten sıkılır ve aklına yeni bir fikir gelir. Bol distortionlı, sert, tekdüze gitar riffleri ile müzik yapan, heyecanlı, sert, bazen hüzünlü hatta zaman zaman da sıkıcı müzikler yapmak. Berlin duvarı yıkıldıktan sonra evine yani Schwerin’e dönen Richard bu fikri önce arkadaşı Christoph Schneider’le paylaşır ve daha sonra Oliver Riedel’ı da gruba dahil eder. Vokal için de o zamanki grubu First Arsch’ ta davul çalan Till Lindemann ikna edilince Rammstein rüyası "kısmen" başlar. Grup Berlin’de yapılan "Metro Beat" müzik ödülleri için bir kaç parça kaydeder ve yarışmayı kazanır. Ödül olarak da daha profesyonel bir stüdyoda kayıt imkanı kazanırlar. Stüdyoya girmeden önce "Feeling B" grubunun gitaristi Paul kadroya dahil edilir. Hiç de melodik olmayan sert "Rammstein soundu"nun değişmesi gerektiğini düşünen topluluk, daha önce Paul’un da birlikte çalıştığı Christian "Flake" Lorenz’e teklif götürür. Daha klasik bir müzik anlayışına sahip olan Flake bu teklife sıcak bakmaz. Fakat grup büyük ısrarlar sonucu -tabi Paul’ün de ev arkadaşı ve de daha önce aynı grupta çalıyor olmasının avantajlarından faydalanarak- Flake’i ikna etmeyi başarır. Aslında Flake bugün bile yapılan müziği pek sevmez. Grupta hoşuna giden şeyi bir röportajında şöyle belirtir Flake: "Onlar sevmediğim müziği yapıyolar. Ben ise klavyemle onların müziğine tecavüz ediyorum. Bu çok hoşuma gidiyor". Flake’in de katılımıyla bugüne kadar hiç değişmeyen Rammstein kadrosu tamamlanır. Trend Renzor’ın öncülüğünde endüstriyel müzik daha yeni doğmuş kabul edilirken (hatta adı bile henüz tam konmamışken) dünya bu tarzın efsanesiyle tanışır. Fakat grup, röportajlarında endüstriyel müzik yaptıklarını hiç bir zaman belirtmeyip "müziğimize istedikleri ismi verebilirler" der.
Grup adını 1988 yılında Almanya’nın Ramstein kasabası yakınlarında "Ramstein" isimli Amerikan Hava Üssü’nde gerçekleşen trajik kaza için yazdığı şarkıdan alır. Gösteri uçuşu yapan jetlerden ikisi birbirine çarpar ve birinin seyircilerin üzerine düşmesi sonucu 80’in üzerinde insan hayatını kaybeder. Rammstein tam altı yıl sonra dizelerinde bu olayı tekrar canlandırır. Albümleri çıkmadan önce verdikleri küçük konserlerde parça o kadar sevilir ki gruba bu ismi verirler. Ayrıca grubun karanlık tarafını da bu şarkının iyi yansıttığını düşünürler. Fakat o kaza üzerinden bir reklam izlenimi vereceği endişesini taşıyan grup, ismine bir "m" ekleyerek, kelime anlamı "kuvvetlice çarpan taş" olan -ayrıca Berlin duvarının inşası sırasında kontrol ve güvenlik için kullanılan taşların da ismi olan- "Rammstein" olarak değiştirir.
1994 yılında 5 parçadan oluşan (Hallo Hallo, Weisses Fleisch, Rammstein, Schwarzes Glas, Seemann) bir demo kaydı hazırlayan grup bu kayıtla yapımcıların kapılarını aşındırmaya başlar. Bazı yarışmalarda da dereceler alan Rammstein bir dolu aksaklığa rağmen 1995’te Motor Music / PolyGram (Universal) ile kontrata imza atmayı başarır ve Mart 95’te ilk Rammstein albümü "Herzeleid" İsveç’li grup Clawfinger’in de prodüktörü olan "Jacob Hellner" ve "Carl-Michael Herlöffson" la birlikte, Stockholm Polar Studio’da kaydedilir. 17 Ağustos 1995’te ilk single "Du Riechst so Gut" ve 24 Eylül 1995’te de albüm yayınlanır. Albüm kapağındaki resimleri yüzünden grup Neo-Nazi olmakla suçlanır. Tek sebep bu değildir aslında. Vokalist Till Lindemann’ın "R" harflerinin üzerine basa basa söylemesi (ki bu aşırı sağcıların konuşmalarında görülürdü. Adolf Hitler’de "R" harfinin üzerine basa basa konuşurdu) ve konserlerinde gösteri yapan Neo-Nazi’ler için de "kimseye konserimize gelmeyin diyemeyiz" demeleri bir anda şimşekleri grubun üzerine çeker. Grup üyeleri bu soruyla her karşılaştıklarında Nazi yanlısı olmadıklarını ne kadar söyleseler de, insanları bugün bile bu konuda tam olarak ikna edememişlerdir. Zamanla grup bu eleştirilere alışır ve pek de umursamamaya başlar (Müzikleri Columbine katliamını gerçekleştiren çocuğa ilham vermekle bile suçlanmıştı). 14 Ekim 1995’te Project Pitchfork ile beraber 15 konserlik bir turneye çıkan Rammstein büyük ilgi görür. Daha sonra 27-29 Kasım’da Clawfinger’in alt grubu olarak Varşova ve Prag’da konser veren grup, 2 Aralık 1995’te Almanya’da tek başına 17 konserlik ilk turnesine başladı. 1996 yılında konserlerini devam ettiren Rammstein 27 Mart 1996’da Londra’da "MTV Hanging Out" programına, 2 Mayıs 1996’da da Hong Kong’da Polygram Dünya Kurultayına çıkarak kendisini dünyaya tanıttı.
Amerika’lı yönetmen David Lynch’in büyük hayranı olan grup bir videolarını çekmesi için Lynch’e albümlerini gönderirler. Albümden çok etkilendiğini söyleyen Lynch, zamanı olmadığı için teklifi kibarca geri çevirir. Ancak her filminin soundtrack albümüne girecek parçaları bizzat kendi seçen Lynch, Rammstein’ın iki parçasını (Rammstein, Heirate Mich) Lost Highway filminde ve soundtrack albümünde kullanmaya karar verir. Soundtrack albümü için "Rammstein" parçasına da bir video çekilir ve Amerika dahil dünyadaki tüm müzik kanallarında dönmeye başlar. David Lynch’in bu seçimi, dünyayı sarmak üzere olan Rammstein fırtınasına hız verir.
Rammstein sahnede ilk ışık gösterisini Gert Hof sorumluluğunda Berlin Arena’da yıldönümü konserinde kullanır. Bu konserde ayrıca "Moby" ve Bobo & Berlin Üniversite orkestrası’da yer alır. Işıkla mükemmel uyum sağlayan Rammstein müziği, daha sonraki konserlerinde alev ve ışıkla inanılmaz hale gelecektir.
Yeni albümleri Sehnsucht Kasım 1996’da tamamlanır ve albümün ilk single’ı "Engel" 1 Nisan 1997’de yayınlanır. Listelere 12. sıradan giriş yapan, "Bobo"nun da vokaliyle eşlik ettiği parçanın single’ı Haziran ayında 250.000 satış rakamını aşıp 3.lüğe ulaşır. Daha sonra 21 Temmuz 1997’de ikinci single "Du Hast" yayınlanır ve ağustos ayında listelerde 5. sıraya yerleşir. 2. Rammstein albümü "Sehnsucht" ise 22 Ağustos 1997’de yayınlanır. Albüm sadece iki hafta sonunda listelerde 1 numaraya yerleşir. Bu şekilde "Herzeleid" albümü ve "Sehnsucht" albümünden yayınlanan iki single "Engel" ve "Du Hast" la birlikte, Almanya Top 20 listesinde aynı anda dört Ramms+ein kaydı yer alır. 15 Kasım 1997’de geniş çaptaki ilk Avrupa turnesine çıkan grup 8 ülkede toplam 10 konser verir. 21 Kasım 1997’de ise Kraftwerk’in ünlü parçası "Das Modell"i coverlayan grup bir de single yayınlar.
1998 yılının hemen başında Depeche Mode gruptan tribute albümlerinde yer almak üzere bir cover ister. Bu teklif üzerine çok mutlu olan Rammstein (her biri birer Depeche Mode hayranıdır) "Stripped" parçasını yorumlar. Till bir röportajında şöyle diyor: "Biyografilerinde en iyi coverlarının bu olduğunu söylediler. Gurur duyduk". Ayrıca parça için 27 Temmuz 1998’de bir de single yayınlanır.
Konser performansları dilden dile dolaşan ve bir efsane haline gelen grup 14 Ağustos 98’de "en iyi canlı performans" dalında Comet ödülü kazanır. Daha sonra 22 Ağustos’u 23’üne bağlayan gece unutulmaz bir Rammstein konseri gerçekleşir. Berlin Wuhlheide’de "Danzig", "Nina Hagen", "Joachim Witt" ve "Alaska"nın alt grup olarak sahne aldığı 17.000’den fazla Rammstein hayranının tanık olduğu bu unutulmaz konser ayrıca profesyonel olarak kayda alınır. Daha sonra 30 Ağustos 1999’da konser kaydı albüm olarak yayınlanır ve iki hafta içinde bir numaraya yükselir. Konserin görüntülü kaydı ise 13 Eylül 99’da VHS formatında 26 Kasım’da da DVD formatında yayınlanır.
Rammstein 22 Eylül 98’de "Korn", "Ice Cube", "Orgy", ve "Limp Bizkit"in yer aldığı "Family Values" turnesine katılır böylece Amerika’da da belli bir fan kitlesi kazanır. 12 Kasım 98’de ise Rammstein "En iyi Rock Performansı" dalında MTV Avrupa müzik ödüllerinde aday gösterilir ve Milano’da ödül gecesi "Du Hast" parçasını canlı olarak yorumlar. Şubat 99’da 42. Grammy ödüllerinde "En iyi Metal Performansı" dalında aday gösterilen grup Nisan 99’da "En Başarılı Alman Grup" dalında Echo ödülünün sahibi olur.
2 Nisan 2001’de grup sessizliğini bozar ve 3. stüdyo albümü Mutter’i yayınlar. Bu albümden çıkan 3. single Ich Will için grup 8 kasım 2001’de MTV Avrupa Müzik Ödüllerinde inanılmaz bir canlı performans gerçekleştirir. Ekim 2002’de ise Rammstein "xXx" filminin hemen girişinde "Feuer Frei" parçasıyla görülür.
"Mutter" fırtınasının dinmesinin ardından grup iç sorunlarla uğraşmaya başlar. Dağılma kararının eşiğine gelen grup 1 yıl ayrı kalma kararı alır. Bir yılın sonunda tekrar biraraya gelir grup ve buzları eritir. Çünkü Rammstein’ın diğer gruplardan farklı bir yanı iş arkadaşı olmamalarıdır. Zaten grup ortada yokken de iyi arkadaştır grup üyeleri. Örneğin Oliver bir röportajında şöyle diyor: "Aslında ben her zaman tatilde olduğumu düşünüyorum. Sevdiğim, yapmak istediğim işi, yapmak istediğim kişilerle ve istediğim ortamda yapıyorum".
Merakla beklenen 4. Stüdyo albümleri "Reise, Reise"yı 27 Eylül 2004’te yayınlar grup. Albümün ilk single’ı "Mein Teil" içerdiği "gerçek" yamyam hikayesiyle bir kez daha tüm şimşeklerin "Rammstein" üzerine çekilmesine sebep olur. İkinci single "Amerika"da ise Rammstein o güne kadar hiç yapmadığı bir şeyi yapar ve politik bir şarkı yazar. Paul Landers bu konuyla ilgili bir röportajında şöyle der: "Biz kesin bir mesajı olan bir grup değiliz. Fakat burda bir istisna yapmak zorundaydık. Çünkü biz albümü hazırlarken Amerika çok fazla can sıkmaya başlamıştı." Daha sonra yayınladıkları diğer single’lar "Ohne Dich" ve "Keine Lust" ile yine ses getiren grup "Reise, Reise" albümü ile "uluslararası en iyi Rock grubu" dalında "Echo" ödülünü kazanır.
Grup "Reise, Reise" fırtınası daha dinmemişken sıradaki albümün müjdesini verir. 28 Ekim 2005’te çıkaracakları albümün adı "Rosenrot" olacaktır. Bu kadar kısa bir zaman sonra yeni albümün çıkmasının sebebi ise parçaların zaten hazır olmasıdır. "Reise, Reise" albümünün çalışmaları esnasında ortaya o kadar çok parça çıkmıştır ki albüme girmeyen parçaların kaybolmasını istemez grup üyeleri. Ve bu parçalarla birlikte 4 yeni parça daha hazırlayarak, önce adının "Reise, Reise (vol.2)" olarak duyurulduğu fakat daha sonra değiştirildiği "Rosenrot" albümünü çıkarmaya karar verir. 3 Kasım 2005’te "en iyi Alman grup" ödülünü MTV müzik ödüllerinde alan grup ayrıca Grammy ödüllerine ikinci kez "En İyi Metal Performansı" dalında "Mein Teil" ile aday gösterilir. Yine hemen ardından 12 Mart 2006’da "en iyi rock/alternative" kategorisinde bir kez daha "Echo" ödülü kazanır Rammstein.
Dünya çapında toplam 10 milyonun üzerinde kopya satan Rammstein, endüstriyel metalin gereklerini tam olarak yerine getirdiği için her zaman dinleyicisine gereken atmosferi, enerjiyi ve sound’larındaki yürekliliği ulaştıracaktır. Endüstriyel metal, deneysel ve elektronik bir alt-yapıya sahip endüstriyel müzik tarzının aksine elektro gitar, yoğun bir müzik ve keskin riff’ler içeriyor. Metal müziğin agresif yapısını, karanlık şarkı sözlerini yansıtmayı da ihmal etmiyor. Aslında şarkı sözlerinin yorumlanması hakkında çok çekmiş bir grup Rammstein. Paul’un de belirttiği gibi "Amerika" dışında şarkılarında hiçbir zaman kesin bir şeyi anlatmıyorlar. "Daha belirsiz olan bazı şeyler ise insanlara kendi düşüncelerini uygulayabilecekleri kadar şans verilmemesi. Kesin bir fikir ortaya koyduğunuz zaman, hayaller için yeterli boşluk kalmaz" diyor Paul röportajın devamında.
Bugün endüstriyel müziğin en güçlü ismi "Rammstein". Bunun nedenleri aslında çok ta somut değil aslında. Baktığımız zaman somut görünen tek sebep tamamiyle "özgün, farklı" olmaları. En büyük farklılıkları "Alman" olmaları. Belki de hiçbir müzik türüne yakışmayan almanca dili, Rammstein’ın müziğinin adeta temel taşlarından biri. Alman olmaları müziklerinin karanlık yönüne de katkıda bulunuyor. Alman vatandaşlarının kimliksizlik sorunu son bir yüzyıldır her türlü Alman sanat akımını şekillendiren bir faktör. Rammstein üyelerinin de bu atmosferden nasibini alması müzikerinin koyu ve agresif yönünü, sert ve kasvetli tınlayışını diğer gruplardan daha keskin hale getiriyor. Amerikan gruplarının öfkeli sahne şovlarının yanında Rammstein’ın sahne şovlarının daha "gerçek" durması belki de bunun bir sonucu diyebiliriz. Umarız gün gelir o efsane sahne şovlarından birini ve tabi efsanelerin kendilerini Türkiye sınırları içinde görürüz. | |
|